enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5767
EURO
35,0077
ALTIN
2.426,74
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
22°C
Kocaeli
22°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Çok Bulutlu
17°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C

2021 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisine ilişkin, “Dünyadaki bu artışa paralel olarak, ülkemizde önce İstanbul, İzmir, Bursa gibi batıdaki büyük illerimizde başlayan artış trendi neredeyse bütün ülkeye yayılmış durumdadır. Her ne kadar güçlü altyapımız ve fedakar çalışan sağlık personelimiz sayesinde bu artışı göğüsleyebilmiş durumda isek de gidişatı durdurmak için radikal tedbirlere başvurmamız kaçınılmaz olmuştur.” dedi.

2021 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda
18.11.2020
A+
A-

– Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: 


– “Dünyadaki bu artışa (kovid-19) paralel olarak, ülkemizde önce İstanbul, İzmir, Bursa gibi batıdaki büyük illerimizde başlayan artış trendi neredeyse bütün ülkeye yayılmış durumdadır”


– “Her ne kadar güçlü altyapımız ve fedakar çalışan sağlık personelimiz sayesinde bu artışı göğüsleyebilmiş durumda isek de gidişatı durdurmak için radikal tedbirlere başvurmamız kaçınılmaz olmuştur”


– “Nitekim dün yapılan kabine toplantısında Bilim Kurulumuzun önerileri doğrultusunda bir dizi kararlar alınmış oldu”


– “Geçtiğimiz yılda tüketilen her 100 kutunun 88’i ülkemizde üretilmiştir. 2020 yılı ilk 8 ay verilerine göre kutu bazından imal ilaç̧ oranımız senenin ilk yarısında yüzde 88’e ulaşmıştır. Sene sonunda bu rakamın daha da artacağı öngörülmektedir”

 

Koca, Sağlık Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2021 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumda, kadavradan organ naklinin istenilen düzeyde olmadığını, ancak önemli bir aşama kaydedildiğini vurguladı.

 

Yürütülen kampanyalarla gönüllü bağışçı sayısının 600 bini bulduğunu ifade eden Koca, organ ve doku bağışı oranını artırmak, organ ve doku bekleyen hastaların bekleme sürelerini kısaltmak için toplumsal ve sosyal duyarlılığı artırmak, kadavradan yapılan organ ve doku bağışı oranlarını yükseltmek amacıyla farkındalık çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

 

İlik naklinde yabancı ülkelere bağımlılıktan kurtulmak için TÜRKÖK adıyla Ulusal Kemik İliği Bankası’nın kurulduğunu anımsatan Koca, “Nisan 2015 tarihinden sonra yaptığımız çalışmalar sonucunda 695 bin 967 gönüllü bağışçı adayı kaydı yaptık. TÜRKÖK’ün hizmet vermeye başladığı Nisan 2015’ten bu güne kadar 2 bin 314 hastamıza nakil yaptık. Böylece ülkemizde nakil olan hastaların kök hücrelerini kendi imkanlarımızla karşılama oranımız yüzde 88’e ulaşmıştır.” bilgisini verdi.

 

Koca, son 10 yılda Türkiye’nin sağlık turizminde dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olduğunu dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

 

“2019 yılında faaliyete geçen USHAŞ ile birlikte sağlık ürün ve hizmet ihracatçılarımızla yeni hedefimize kararlılıkla ilerliyoruz.

 

Sağlık turizmi konusunda yetkilendirilen sağlık tesisi sayısı 957’ye, aracı kuruluş sayısı 126’ya ulaşmış olup sağlık turizmi alanında tesislerimizi ve aracı kuruluşları yetkilendirmeye devam ediyoruz. 6 dilde 7/24 hizmet veren Uluslararası Hasta Destek Birimi Tercümanlık ve Çağrı Merkezimiz (UHDB) ile yabancı hastalarımıza hizmet veriyor, onlara destek oluyoruz. Kıtalar arasında kurduğumuz gönül bağında sağlığın büyük rolü var. Köklü devlet ve insan olmanın gereği olarak ihtiyaç duyan herkese yardım, bilgi ve tecrübe desteği sağlamaya devam ediyoruz.”

 

– “ABD’den sonra dünyada en fazla dijital hastaneye sahip ülke olduk”

 

“Dünyanın zor bir sınavdan geçtiği bu günlerde, mazlumlara kucak açma konusunda hiç tereddüt etmedik.” ifadelerini kullanan Koca, gerekli pandemi tedbirlerini alarak 26 ülkeden 445 yabancı hastanın Türkiye’de ücretsiz tedavisinin sağlandığını söyledi.

 

Sudan, Somali, Nijer ve Bangladeş’te hastanelerde toplamda 494 yatakla hizmet sunmaya devam edildiğini belirten Koca,  Filistin ve Kırgızistan’da hastanelerin hizmete hazır hale getirildiğini ve 2021 yılında açılacağını bildirdi.

 

Koca, “Suriye’de Cerablus, Afrin, Elbab, Çobanbey ve Mare’den sonra, Azez, Telabyad ve Rasulayn’da da yeni hastanelerimizi hizmete açtık. Şu an toplam 8 hastane, 1 ağız diş sağlığı merkezi, 61 sağlık ocağı, 5 dispanser ve 3 mobil sağlık ünitesiyle bölge halkının yaralarını sarmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.

 

Salgın sürecinin dijitalleşmenin, zaman ve mekandan bağımsız verilen hizmetler ile iletişim ve bilişim teknolojilerinin önemini bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Bu alanda sahip olduğumuz altyapı ve tecrübe ile ihtiyaçlara çok daha hızlı cevap verebilir hale geldik. Vatandaşlarımız, MHRS üzerinden aile hekimlerine veya istedikleri hastane ve polikliniklere randevu oluşturabilmektedir. MHRS üzerinden 2020 yılının ilk 9 aylık döneminde 86 milyona yakın randevu oluşturulmuştur.

 

e-Nabız sistemi ülkemizin tüm sağlık kuruluşlarını bilgi sistemleri aracılığıyla birbirine entegre eden bir kişisel sağlık kaydı sistemidir. Pandemi döneminde kurduğumuz dijital sistemlerin altyapısını oluşturmuştur. Halihazırda 27 milyondan fazla vatandaşımız e-Nabız kullanıcısıdır, kendi sağlık kayıtlarına ulaşabilmektedir.

 

Sağlık bilgi sistemlerinde geliştirdiğimiz projelerle tüm süreçleri birbiriyle entegre ediyor, sağlık hizmetlerinden faydalanmayı kolaylaştırıyor, hizmetlerin kalitesini arttırıyoruz.”

 

Bakan Koca, güvenli veri akışında ve hasta güvenliğinde en güçlü aracın dijitalleşme olduğuna dikkati çekerek “Bu amaçla hastanelerimizde dijitalleşme seviyesini arttırma yönünde yoğun çalışmalar yaptık. Dijitalleşme konusunda HIMSS kriterlerine göre ‘seviye 6’ hastane sayımız 177’ye, en üst seviye olan ‘seviye 7’ hastane sayımız ise 3’e ulaşmıştır. ABD’den sonra dünyada en fazla dijital hastaneye sahip ülke olduk.” dedi.

 

– “81 proje başvurusu alınmış, 42 proje desteklenmiştir”

 

Yerli sağlık teknolojilerinin geliştirilmesinin bütün dünyada güvenliği de ilgilendiren öncelikli stratejik alanı olduğunu aktaran Koca, 2014 yılında kurulan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) kısa sürede kurumsallaşma yönünde önemli adımlar attığını ve bütün bu alanlarda yerli teknolojilerin geliştirilmesi için çalışmalara başladığını belirtti.

 

Koca, sağlık bilimi ve teknolojileri alanında yerlileşme-millileşme kapsamında 7 farklı alanda proje çağrılarına çıkıldığını anlatarak, şunları söyledi:

 

“Bu çağrılar ile stratejik önemi haiz aşı ile ilaç, tıbbi cihaz ve tanı kitleri geliştirilerek üretimi hedeflenmektedir. Çağrılar kapsamında 81 proje başvurusu alınmış, 42 proje desteklenmiştir. Ülkemizin ilk ulusal biyobankası ve omik merkezi, Aziz Sancar Araştırma Merkezi bünyesinde kurulmaktadır.

 

Biyobanka’da biyolojik örnekler ile bunlardan elde edilen moleküller ve tıbbi veriler, korunacak ve saklanacaktır. Omik Merkezi’nde, Iinsanın tüm genom, transkriptom, metagenom dizileme ile protein ve metabolit analizleri yapılacaktır. TÜSEB bünyesinde Klinik Araştırmalar Merkezi kurulmuştur.

 

Klinik öncesi aşamayı başarıyla tamamlayan aşı adaylarından iki Kovid-19 aşı adayının klinik çalışmaları desteklenmektedir. Ayrıca, klinik öncesi aşamayı tamamlayarak izin süreçleri devam eden aşı ve ilaç adayları desteklenmeye devam edecektir.”

 

– “Ülkemizde ruhsatlı, satışı bulunan ilaç̧ tüketim miktarı 2,4 milyar kutuya ulaştı”

 

Bakan Koca, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun, toplumun kaliteli, etkili ve güvenli ürünlere ulaşmasını sağlayarak toplum sağlığı açısından son derece önemli bir görevi yerine getirdiğinin altını çizdi.

 

Kurumun, Uluslararası Uyumlaştırma Konseyi ve Uluslararası İlaç Denetim Birliği üyelikleri yoluyla uluslararası tanınırlığa sahip olduğunu dile getiren Koca, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 

“2019 yılında ülkemizde ruhsatlı, satışı bulunan ilaç̧ tüketim miktarı 2,4 milyar kutuya ulaştı. Geçtiğimiz yılda tüketilen her 100 kutunun 88’i ülkemizde üretilmiştir. 2020 yılı ilk 8 ay verilerine göre kutu bazından imal ilaç̧ oranımız senenin ilk yarısında yüzde 88’e ulaşmıştır. Sene sonunda bu rakamın daha da artacağı öngörülmektedir. Kutu bazında gittikçe artan bir yerli imal ilacımız olsa da katma değeri daha yüksek ürünlerin yerel üretilmesine ihtiyaç vardır.

 

Akılcı ilaç̧ kullanımı konusunda son yıllarda yürüttüğümüz etkili saha çalışmaları ile antibiyotik bulunan reçete yüzdesini yüzde 35’ten yüzde 24’e indirdik. 2010 yılından bu yana başarı ile faaliyet gösteren Güvensiz İlaçla Mücadele Kapsamında dünyada alanında bir ilk olan İlaç Takip Sistemimizi daha etkin hale getirmek için İTS bazlı mobil uygulamaları vatandaşımızın hizmetine sunduk.”

 

“İlacım Nerede” uygulaması ile tedariki kritik ilaçların hangi eczanelerde bulunabileceği bilgisini vatandaşlara gösterdiklerini bildiren Koca, “Ayrıca, yine dünyada alanında tek olan Ürün Takip Sistemi (ÜTS) ile de tıbbi cihazlar ve kozmetik ürünler açısından izlenebilirliği en kapsamlı şekilde takip edecek altyapımızı kurmuş bulunmaktayız. ÜTS’de yaklaşık 4,5 milyon ürünün kaydı bulunmaktadır. 2019 yılında ülkemizin tıbbi cihaz ithalatı yaklaşık 1,9 milyar dolar olup ihracatımız ise 640 milyon doların üzerine çıkmıştır. Son 5 yılda ithalatımız yüzde 15 azalırken ihracatımız yüzde 36 artmıştır.” diye konuştu.

 

– “Sağlık çalışanlarının sayısı 1 milyon 100 bini aşmış durumdadır”

 

Sınırlı insan kaynağıyla, gelişmiş ülkelerdeki standartlarda sağlık hizmeti veren bir ülke olarak kaynakların iyi bir şekilde yönetilmesinin büyük önem arz ettiğini vurgulayan Koca, “Sağlık çalışanlarının sayısı, 720 bini Bakanlığımız bünyesinde olmak üzere 1 milyon 100 bini aşmış durumdadır.” bilgisini paylaştı.

 

Bakan Fahrettin Koca, şu değerlendirmede bulundu:

 

“2002 yılında uzman hekim başına düşen nüfus açısından en yüksek ve en düşük il arasında 13 kat fark var iken bugün bu fark 2 kata inmiştir. Bu çalışmalarla vatandaşlarımızın sağlık talebi için seyahat etme zorunluluğunu ortadan kaldırmak istiyoruz. Sağlık kuruluşlarımızda vuku bulan şiddet eylemleri içimizi acıtıyor.

 

15 Nisan 2020 tarihinde TBMM’de tüm partilerin mutabakatıyla kabul edilen kanuni düzenlemeyle, sağlıkta şiddetle mücadelenin etkinliği artırılmıştır. Bu vesileyle emeği geçen tüm vekillerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Ancak görüyoruz ki bu düzenleme istediğimiz bir seviyede olay sayısını azaltmamıştır. Şiddetle mücadelemize çok yönlü olarak devam etme kararlılığındayız.”

 

Nüfusu yıllara göre artış gösteren Türkiye’de, vatandaşlara yerinde nitelikli sağlık hizmetinin verilmesi amacıyla yeni sağlık tesislerinin eklenmesi, mevcut olanların yenilenmesinin kaçınılmaz bir gereklilik olduğuna işaret eden Koca, şu açıklamalarda bulundu:

 

“Bölge ve kentlere göre değişen ihtiyaçları doğru tespit ederek planladığımız sağlık yatırımlarını hızla hayata geçirdik. Hızlı, güvenilir, kaliteli, konforlu hizmet verebilmesi için nitelikli hasta odalarından, son teknolojiye sahip tıbbi cihazlarına, gelişmiş ameliyathanelerinden, modern laboratuvarlarına kadar uluslararası standartları gözeterek hastaneler ve sağlık tesislerini ülkemize kazandırdık.

 

Son 18 yılda 3 bin 605 sağlık tesisini tamamladık. Bunların 2 bin 439’u birinci basamakta hizmet veren aile sağlığı merkezi, toplum sağlığı merkezi gibi sağlık tesisleri, bin 166’sı ikinci ve üçüncü basamakta hizmet veren sağlık tesisleridir. Bu tesislerin 678’i hastane, 386’sı ek bina ve 102’si ağız ve diş sağlığı merkezidir. Önümüzdeki yıl 54’ü hastane olmak üzere 273 sağlık tesisini tamamlayarak, 13 bin 995 nitelikli yatak kapasitesini daha ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz.”

 

Geçen hafta sonu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 100 yataklı Acil Durum Hastanesi ile proje aşamasında olan 500 yataklı Lefkoşe Eğitim Hastanesini açılışlarını da anımsatan Koca, “Halen inşaat, ihale, proje aşamasında olan 943 birinci basamak ile 347 hastane ve ADSM binasını 2023’e kadar tamamlamayı planlıyoruz. Bu yatırımlar tamamlandığında toplam 64 bin 25 yatak hizmete sunulmuş olacaktır.” dedi.

 

Bakan Koca, son 3 yılda sağlık alanında hizmette kalite çıtasını yükselten 17 bin 509 yataklı 13 şehir hastanesini vatandaşlarla buluşturduklarını belirterek, “5 adet Kamu Özel İşbirliği Modeli şehir hastanesi için inşaatlarımız devam ediyor. Genel bütçe kaynaklarımızla yaptığımız şehir hastanelerimizi de bir yandan hizmete almaya devam ediyoruz. Bu kapsamda, bin 850 yatak kapasiteli 2 şehir hastanemizin ihale süreçleri tamamlanmış olup inşaat çalışmaları başlayacaktır. 6 bin 500 yatak kapasiteli 6 şehir hastanemizin ise ihale hazırlıkları devam etmektedir. 3 bin 900 yatak kapasiteli 3 şehir hastanemizin proje çalışmaları da satın alma hazırlık aşamasındadır.” diye konuştu.

– “Türkiye sağlık sistemi birçok ülkenin aksine pandemiyi sürpriz olarak karşılamamıştır”

 

2019 yılının Aralık ayından itibaren dünyayı etkisi altına alan pandemiyle mücadele edildiğini vurgulayan Koca, “Türkiye sağlık sistemi birçok ülkenin aksine pandemiyi sürpriz olarak karşılamamıştır. Daha önceki çalışmaların neticesi olarak 2019 yılı içinde de ‘Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı’nı hazırlanarak yayımlanmıştır.” ifadelerini kullandı.

 

“Türkiye, daha Kovid-19 vakaları ülkede baş göstermeden çok önce proaktif bir şekilde davranarak başta sağlık sektörü olmak üzere bütüncül bir şekilde gerekli risk ve kriz yönetimi önlemlerini Ocak 2020’nin başından itibaren almaya başlamıştır.” diyen Fahrettin Koca,  şöyle devam etti:

 

“Ocak ayı içinde Operasyon Merkezi kurulmuş, ülkemizin önde gelen üniversitelerinden bilim adamlarının katılımıyla Koronavirüs Bilimsel Danışma Kurulu oluşturulmuştur. Sınırlarımızda güvenlik tedbirlerinin alınması, kara sınırlarımıza kurulan sahra hastaneleri, erken dönemde ulaşımın kısıtlanması yönünde aldığımız tedbirlerle hastalığın ülkemize girişi geciktirilmiştir.

 

Ülkemizde hastalık görülmesi üzerine yoğun bir mücadele dönemine girdik. Hastanelerde elektif vakaların ertelenmesi, pandemi hastanelerinin ilanı, pozitif vakaların izolasyonu, temaslı takibi, karantina ve sınırlandırma önlemleri, yaşlı ve genç nüfusun sokağa çıkışının sınırlandırılması, seyahat yasakları ve kısıtlamaları, okulların ve üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi, halka açık mekanların ve etkinliklerin iptali başta olmak üzere hayatın hemen her yönüne yönelik çok çeşitli tedbirler hayata geçirildi.”

 

Mart, Nisan ve Mayısı kapsayan üç aylık dönemin tanı laboratuvarlarının yaygınlaştırılması, erken tanı ve tedavi, temaslı takibi, ilaç ve koruyucu madde lojistiğinin yönetimini öne alan stratejinin izlendiği aktif hastalık mücadelesi dönemi olduğunu anlatan Koca, tüm hastalar ve şüpheli vakaların Halk Sağlığı Yönetim Sistemiyle (HSYS) merkezi olarak kontrol edildiğini dile getirdi. Koca, “Bu suretle karar alma ve politika değişiklerinde dayanak oluşturan veriye erişim kolaylaşmıştır. Hayat Eve Sığar Mobil Uygulaması geliştirilerek riskli bölge ve riskli kişilerin takibi yapılmaya başlanmıştır. Avrupa’nın odak hale geldiği bu dönemde başarılı bir sınav verilerek hastalık kontrol altında tutulmuştur.” dedi.

 

Bakan Koca, maske ve tulum gibi koruyucu malzemelerin üretim kapasitesinin artırılması, yerli tanı kitinin, solunum cihazının üretilmesi, tedavide kullanılan hidroksiklorokin ve favipiravir içeren ilaçların yerli üretime geçmesi, yerli aşı çalışmalarının desteklenerek insanda uygulama (Faz1) düzeyine kadar ulaşmasının, bu dönemde atılan somut adımlar olduğunun altını çizdi.

 

Koca, ayrıca insani yardım kapsamında 159 ülkeye, koruyucu malzeme yardımı ve ihracı yapıldığını aktararak “Tespit edilen vakaların temaslılarının da bulunarak izolasyona alınmasını sağlamak üzere yaygın bir temaslı taraması (filyasyon) yapılmıştır. Bu konuda valilerimizin ve belediyelerimizin desteğiyle oluşturulan motorize ekipler salgın kontrolünde önemli rol üstlenmiştir. Aile hekimleri ve çağrı merkezlerimiz vasıtasıyla izolasyondaki kişilerin düzenli takibi sağlanmıştır.” diye konuştu.

 

Türkiye’de, yaygın filyasyon yapılması, vakaların hızlı tespiti, standart tedavi protokollerinin uygulanması, erkenden tedaviye başlanması, evde izole edilen hastalara ilaç teslimi ve tüm bu hizmetlerin ücretsiz gerçekleştirilmesi yönünden fark yarattığını belirten Koca, Türkiye’nin bu dönemdeki başarılı uygulamalarıyla dikkat çeken ülke olduğunu vurguladı.

 

Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Yakın desteğini gördüğümüz Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Başkanı Hans Kluge, Türkiye’nin pandemi mücadelesindeki başarısından övgüyle söz ederek, özellikle koruyucu malzemeler konusunda İtalya ve İspanya dahil olmak üzere birçok ülkeye yardım ettiğini belirtmiş ve ülkemize teşekkür etmiştir.

 

Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye hakkında yayınladığı raporda, pandemiye karşı elde ettiğimiz başarı kapsamlı şekilde ele alınmış, temaslı taramasıyla vaka tespiti, izolasyonla riski kontrol altına almaya dayalı stratejisi ve buna ek olarak, erken tanı ve tedaviye dayalı klinik uygulaması örnek gösterilmiştir. Ayrıca şahsımın teklifi üzerine Dünya Sağlık Örgütü Genel Kurulu, 2021 yılını Sağlık Çalışanları Yılı olarak kabul etmiştir.

 

Bu dönemde yayınlanan Avrupa Birliği İlerleme Raporu, sosyal güvencelerine bakılmaksızın herkese ücretsiz test ve tedavi imkanı sağlandığına işaretle Türkiye’nin sağlık sistemi Kovid-19 pandemisinin gereklerini sağlayabilecek güçte olduğunu teyit etmiştir. Haziran başından itibaren ise Kontrollü Sosyal Hayat adını verdiğimiz normalleşme sürecine geçilmiş ve kısıtlılıklar belli bir plan dahilinde kademeli olarak kaldırılmıştır. Bilindiği gibi, normalleşmenin başladığı Haziran ayından itibaren test kapasitemizi tedrici olarak artırmaya başladık. Önce Bakanlık laboratuvarlarının sayı ve kapasitesini artırdık, ardından üniversitelerimize yetki verdik, son olarak da özel hastaneler ve laboratuvarları yetkilendirdik.”

 

– “Birçok ülke kapanma tedbirlerine ve hareket kısıtlamalarına yeniden başvurmaya başladı”

 

Sanayi bölgelerinde, spor müsabakalarında, askeri birliklerde, cezaevlerinde, hava alanlarında, belli tören ve toplantılarda rutin ve tekrarlayan testler yapılmaya başlandığını hatırlatan Koca, büyük iş yerleri, oteller, sağlık kuruluşları çalışanlarına belli aralarda testler yaptırıldığını söyledi. Koca, ayrıca barometre adı verilen insidans çalışmaları yürüttüklerini dile getirerek, bu dönemde filyasyon çalışmalarını daha da artırarak temaslı takip süresini en aza indirmeye çalıştıklarını bildirdi.

 

Sağlık Bakanı Koca, İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakasında iki adet 1008 yataklı Acil Durum Hastanesini çok kısa sürede tamamlayarak hizmete açtıklarına dikkati çekerek, bu hastaneleri pandemi sonrasında da hizmet verecek şekilde planladıklarını ifade etti.

 

Kurban Bayramı sonrası Anadolu’da hızlı bir artış yaşandığını hatırlatan Koca, Konya, Gaziantep, Şanlıurfa, Van, Diyarbakır başta olmak üzere birçok ilimizde hızlı artışlar gözlediklerini, Konya, Kayseri, Gaziantep, Diyarbakır, Batman, Van, Muş, Hakkari ve Ankara’da yüzde 100’e varan artışlar olduğunu belirtti.

 

Koca, bölgelere bizzat giderek yerel yöneticilerle illeri ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tuttuklarını anlatarak “Yerinde yaptığımız değerlendirmelerle yaz döneminin bitmesine bağlı artan seyahatlerin getirdiği ve öngördüğümüz artışlar, alınan tedbirlerin sayesinde kısa zamanda kontrol altına alındığını gördük.” dedi.

 

Test sonuçlarının erken alınması, tedaviye erken başlama, filyasyon ekiplerinin artırılıp filyasyon süresinin kısaltılması, etkili temaslı takibi ve izolasyon, semptomlulardan hızla numune alınmasının bilinen tedbirler olduğuna dikkati çeken Koca, bunun yanında hastanelerde yoğun bakım kapasitelerinin artırılması, çağrı sistemiyle evlerin aranması, mobil doktor ekiplerin evlere giderek hasta takibi yapılması gibi ek tedbirleri devreye koyduklarını söyledi.

 

Mahallinde yapılan müdahalelerle hasta sayılarında dramatik düşüşler sağlandığını, hastanelerin yükünün hafiflediğini aktaran Koca, “Mahalli sıkıntılara verilen ulusal desteklerle hiçbir ilimizde ciddi sıkıntı yaşanmamıştır. Bu tedbirlerle hayatı kısıtlamadan, sokağa çıkma kısıtlılığı gibi yasaklayıcı önlemler almadan olumlu neticeler alabildik.” diye konuştu.

 

Kış aylarının gelmesiyle birlikte insanların kapalı ortamlarda birlikte bulunmasının da getirdiği riskle tüm dünyada adeta patlama şeklinde hızlı bir artış başladığına işaret eden Koca, virüsün bulaştırıcılığından hiçbir şey kaybetmeden adeta kitlesel bulaşma dönemine geçtiğini söyledi. Koca, bugün itibarıyla dünyada pozitif vaka sayısının 55 milyon olduğunu, ölüm sayısının ise 1 milyon 326 bini geçtiğini,  halihazırda 100 bini aşkın ağır vakanın hastanelerde yaşam mücadelesi verdiğini aktardı.

 

Dünyada ilk zirvenin yaşandığı Nisan ayında günlük yeni vakanın 80 bin civarında iken, Eylül’de günlük vaka neredeyse 4’e katlanarak 300 bini bulduğunu belirten Koca, “Son bir ay içinde yüzde 100’lük bir artışla Kasım ayında günlük vaka sayısı 661 bine ulaştı. Yine Nisan ayında günde 8 bin 500 kişi bu hastalıktan ölürken, içinde bulunduğumuz Kasım ayında günlük ortalama ölüm sayısı 10 bini aştı. Bugün birçok ülke kapanma tedbirlerine ve hareket kısıtlamalarına yeniden başvurmaya başladı.” dedi.

 

Dünyadaki bu artışa paralel olarak Türkiye’de önce İstanbul, İzmir, Bursa gibi batıdaki büyük illerde başlayan artış trendinin neredeyse bütün ülkeye yayılmış durumda olduğunu belirten Koca, şu değerlendirmeyi yaptı:

 

“Her ne kadar güçlü̈ alt yapımız ve fedakar çalışan sağlık personelimiz sayesinde bu artışı göğüsleyebilmiş durumda isek de gidişatı durdurmak için radikal tedbirlere başvurmamız kaçınılmaz olmuştur. Nitekim dün yapılan Kabine toplantısında Bilim Kurulumuzun önerileri doğrultusunda bir dizi kararlar alınmış oldu.

 

Görünen o ki hayatımızı bir süre daha sıkı bir disiplin altına almak zorundayız. Hastalıktan bizi koruyacağını umduğumuz aşı çalışmalarını biliyorsunuz. Birçok ülkede aşı çalışmaları yürütülmektedir. Dünyaya paralel olarak ülkemizde de 16 ayrı aşı çalışması yapılmaktadır. Bunlardan bir tanesi klinik öncesi dönemi başarıyla tamamlayarak insan denemelerine başlamıştır.

 

Bu arada da Çin ve Almanya kaynaklı aşıların ülkemizde de faz çalışmaları devam etmektedir. Bu yıl henüz bitmeden aşıya kavuşmanın ümidi içindeyim. Bize düşen bu süreci güvenli bir şekilde atlatabilmektir.”

– “Sağlık ordumuzun her bir çalışanına teşekkürü borç bilirim”

 

Koca, Sağlık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının yanı sıra, bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2019 yılı kesin hesabı ve 2021 yılı bütçesi hakkında şu bilgileri verdi:

 

“2019 yılı kesin hesabı, Sağlık Bakanlığı 47 milyar 913 milyon, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü 454 milyon, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu 155 milyon, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ise 13 milyon TL olarak gerçekleşmiştir.

 

Sağlık Bakanlığı Merkezi Yönetim 2020 yılı toplam bütçesi 58 milyar 876 milyondu. 2021 için bu rakam yüzde 31,8 artışla 77 milyar 615 milyon TL olarak planlanmıştır. Ayrıca bağlı kuruluşlarımızdan Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün bütçesi 175 milyon, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun bütçesi 188 milyon, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının bütçesi ise 176 milyon TL olarak planlanmıştır.”

 

TBMM’nin açılmasına müteakip ilk kurulan bakanlıklar arasında olan Sağlık Bakanlığının kuruluşunun 100. yılı münasebetiyle 100 yılın Sağlık Bakanları ve bütçe konuşmalarının yer aldığı eserin hazırlanmasına emek harcayan Prof. Dr. Necdet Ünüvar’a da teşekkür eden Koca, “Ayrıca meslek hayatlarının her gününde olduğu gibi pandemi döneminde canla başla çalışan, bu dönemde en büyük destekçimiz ve güvencemiz olan, kendi canlarını riske ederek toplum sağlığı için gece gündüz demeden mücadele eden, gerektiğinde bireysel yaşamlarından fedekarlıklar yapan, haftalarca sevdiklerini görmeden uykusuz geceler geçirerek görev yapan sağlık ordumuzun her bir çalışanına sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkürü borç bilirim.” ifadelerini kullandı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.