enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3812
EURO
35,0362
ALTIN
2.326,46
BIST
9.138,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Açık
24°C
Kocaeli
24°C
Açık
Cuma Az Bulutlu
27°C
Cumartesi Açık
27°C
Pazar Açık
28°C
Pazartesi Az Bulutlu
30°C

Gene birileri düğmeye mi bastı?!

Gene birileri düğmeye mi bastı?!
17.09.2020
A+
A-

150 yıldır bu topraklar üzerindeki planlar ve entrikalar devam ediyor. Osmanlı cumhuriyet seviyesine getirilirkenki fitne fücurdan mı bahsedelim, cumhuriyet dönemiyle devam eden ayrı bir fitneyle bu günlere kadar ulaşmış ve hala devam eden planlardan mı? Osmanlı topraklarını bin parçaya bölenler, böldükleri parçalara atadıkları “kahyalarını” hep avuçlarının içinde tuttular. Avuçlarından çıkmaya çalışanlara darbe yapıp yeni birisini tahta oturttular ama onların da zamanla dikleştiğini gördüklerinde de idam sehpasını kurdular. Zaten halklar da, satılmış kahyaları da “onlardan” değillerdi ve eninde sonunda öldürülmeleri gerekiyordu.

 

Takvimler değişti ama oyunlar hiç değişmedi. Bunca zaman hiç değişik bir oyuna ihtiyaç duymadılar , çünkü doğu halkları gözlerini açacak durumda değillerdi ki idrakleri olsundu. Son 50 yıldır bir diriliş gerçekleştirmek isteyen toplulukların arasında gene en kısmetlisi Türkiye halkı idi. Gerek Türklerin baş kaldıran bir yapıya sahip olmaları , gerekse “yiğidin düştü yerden kalkması” gerektiği inancı bunu tetikliyordu.

 

Son 30 yılda Necmettin Erbakan ile yükselişe geçen hareket, Recep Tayyip Erdoğan ile şaha kalktı ve bu günleri gördü. En başta, hapisten bir kahraman çıkartarak ülkenin başına getirenler, bir süre sonra tahta oturttukları “kahya’ları” baş kaldırınca aynı şeyi yaptılar. Ve 15 temmmuz patladı, kendinden sonraki süreçlerle de devam ediyor. Yanlışıyla doğrusuyla, iyiliğiyle kötülüğüyle, sevsek de sevmesek de.. Türklerin artık bir lideri vardı. “Emperyalist derin akla” blok koyan ve 100 yıldır ölü taklidi yapan “anadolu derin aklı” bu liderin resmi altında yerini almıştı. Artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktı, yeni bir çağ, yeni bir hareket tarzı, yeni devletler, yeni zenginler, yeni liderler gelecekti.. Belki de patronlar bu savaşın sonunda “külkedisine dönecek” ve artık zamanın firavunları halklara yeniden; “ene Rabbbukumul a’la-(sizin en yüce Rabbiniz benim)” diyeceklerdi.

 

Yıkmaktan ve yeniden yapmaktan yoruldukları için “corona” lar çıkacak, yedikleri ile hasta olan, ilaçlar ile de bağımlı hale getirilen toplumların direnci kırılacak, kültürlerinden, dinlerinden, düşüncelerinden, cinsiyetlerinden uzaklaştırılıp yeni dünyanın “himanist insan” ını var edeceklerdi.

 

Sahi inanç sisteminin ve yaşam tarzımızın birileri tarafından dizayn edildiğinin farkında değil misiniz? Giyindiklerinizin, dinlediklerinizin, yediklerinizin ve hatta düşündüklerinizin hangi kültürün eseri olduğunu fakettiniz mi? Kendi kültürünüze “mazi” olarak baktığınızın, dinsiz(leş)’meyi özgürlük olarak yuttuğunuzun farkındamısınız?! Telefon , akıllı saat, internet, müzik, futbol, moda, şöhret.. ile yüzde seksen çiplenmiş dünya halklarına; yeni bir inanç sistemi ve yeni bir hayat vadediyor tanrılar. Artık her ruh halinin bir tanrısı olacak hiç kimse merak etmesin ve korkmasın “küresel dünya düzeninin Zeus’ları” herşeyi düşündüler…!
Bunun için “Elon’ları ve Gates’leri.. görevlendirdiler bile..!

 

Onlardan veya bizden farketmez, onların gayretlerinin ve emellerinin karşısında duran herkes düşmanları olacak. Kendilerinden olsa dahi bu emellere alet olmayan bütün patronlar, medyacılar, sanatçılar, partiler, devletler ve liderler; yeni dünya düzeninin kaybedenleri olacak . Bu yüzden kısmen dahi olsa adalet isteyenlere tahammülleri yok. 1980 darbesi ile bir sağdan bir soldan astık diyenler; zannediyormusunuz ki astıkları kişiler, rastgele yoldan çevirdikleri kişilerdi. Darbeden önce öleceklerin listesi ellerindeydi. Sağdan ve soldan gidenlerin tamamı batı emperyalizmine kafa tutanlardı ve bu yüzden ölmeleri gerekiyor du. Hep de böyle olmuştu. 15 Temmuz darbe girişiminin ölüm listesinde sağdan ve soldan kimler vardı, hiç merak ettiniz mi?

 

Akdenize, Ege ve Karadenize inmiş olmanız, Macron’un patronu Rodshild’ı rahatsız edecekti tabi. 100 yıldır toprağın altında uyuyan ve öldü sanılan akıl ile, orta doğuda ki son hesaplaşma gereçekleşecekti. Bu savaş son savaştı ve nerede biteceğini hiçkimse bilmiyordu. Belkide malikhanesinin bahçesinde uzay aracı bekletenler ve herhangi bir çıkmazda düğmeye basıp kendilerini uzaya fırlatacak kadar gözü kara olanlar bile vardı. Ah bir uzayda hayat bulabilselerdi, bir an bile beklemez dünyayı içindekiler ile birlikte yok edip cennetin krallığına yerleşirlerdi. Böyle devam ettikçe bir çok doğa olayı ve felaketler zinciri ile karşılaşmamız muhtemel, bekleye durun. Çünkü birileri dünyayı yok edip yeni bir dünya var etmeye kararlı. Biraz ütopik geliyor anlıyorum sizi ama hayal edemediğiniz kadar kötüler.. bu kadarını bilin yeter..

 

Şimdi denizlerde önlerine çıkarsanız, içerden patlamalar yaşamanız gerekecektir ki mecaliniz kalmasın. Şah damarına yumruk attığınız rakibiniz , karnınıza vurarak sizi nefessiz bırakacaktır ki yumruğunuzu kaldıracak mecaliniz olmasın. Farkettiniz mi bilmiyorum son zamanlarda “bir sağdan-bir soldan” ahlak dışı, toplumu kışkırtacak ahlaksız haberler duymaya başladık. Tecavüzcü bir sahte şeyh piyasaya sunulup sol cenah kışkırtılıyor, hemen ardından didim belediye başkanı üzerinden ise sağ cenah kışkırtılıyor. Hemen bu sabah bir cemaatin hocasının firmasında at eti çıkıyor, sol taraftan birisi yaşlı bir adam dövüyor.. yarın öbür günde karşı cenahtan birinin bir yanlışı ayyuka çıkarılacak.. “bu oyunu bir yerden hatırlıyorum, sanki daha önce yutmuş gibiyim..!”

Bakın kişi ahlaktan yoksun ise, onun dini, dili ve ırkı yoktur. Hepsi aynıdır gözümüzde, öyle olmalıdır. Aynı gemide olduğumuzu unutuyoruz gene, unutturuyorlar. Yıllardır atalarımız kendi dinleri ile bu diyarlarda mutlu mesut yaşadılar. Bu diyarlar herkese yetti. Ne zaman ki birileri birşeyleri kaşıyarak bu topraklardaki halkı birbirine düşürdü, o zaman çöküş başladı. Gene aynını yapıyorlar. Gelin bir kişi için bir toplumu ve bir grubu kötülemek yerine, toplum olarak ahlaksız ve adaletsiz kişileri cezalandıralım. Topluluklar her kim olursa olsunlar saygınlıklarını koruyalım. Müslüman isek kardeş, erdemli isek müttefik, kimseye zulmetmiyorsak birbirimize tahammül edelim. Geriye bir tek düşman kalıyor “zalimler”. Onlara birlikte baş kaldıralım. Bir “toplumlar vesikamız” olsun. Tıpkı 1400 yıl önce Medine’de olduğu gibi, halkların ve hakların korunmasını sağlayan vesika gibi. Bir hilful fudul’umuz olsun.. din, dil, ırk, siyasi ve sosyal kimlik ne olursa olsun; adalet ortak noktamız olsun..

Yoksa bırakın birleşmeyi; üzerinde ağız tadıyla ayrılığa düşeceğimiz ve kavga edeceğimiz bir vatanımız dahi olmayacak.

Karar sizin..

 

Vesselam.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.